AĞ SİSTEMLERİ

(NETWORK)

for

CAD/CAM

1.                  1.         BİLGİSAYAR AĞ SİSTEMİ’NİN TANIMI

Network kelime anlamı olarak çalışma ağı manasına gelir. İki bilgisayarın birbirine bağlanması ile oluşabileceği gibi internet gibi milyonlarca bilgisayarın bir araya gelmesiyle de oluşabilir. Network’lere aslında bilgisayarların sosyal ortamları olarak da bakmak mümkündür. Network’süz bir bilgisayar günümüzde pek işlevsel bir yapı arz etmez.

 

Bilgisayar ağı, bilgisayar ve benzeri sayısal sistemlerin belirli protokol altında iletişimde bulunmasını sağlayan sistemdir. Ağ üzerindeki bilgisayarlar, birbirlerinden çok uzakta olsalar bile aynı protokol sayesinde karşılıklı çalışabilirler. Karşılıklı çalışma, ağ üzerindeki iki sistemin uygulamaya dönük ortak prosesler yürütmesi olarak   tanımlanabilir.

 

Bilgisayar ağı , genel olarak  geniş bir anlama sahiptir.Bir ofis içerisindeki bir bilgisayar ve bir yazıcının bir HUB cihazı üzerinden bağlanıp belirli bir protokol altında haberleşmeleri de bir ağ oluşturur,tün dünyaya  yayılmış internette bir ağdır.Ağın büyüklüğü ne olursa olsun,kapsamında,iletişimde bulunacak uç sistemler,ağı oluşturan HUB, Switch, Router gibi ağ cihazları, kablolama alt yapısı vardır.

 

2.         BİLGİSAYAR AĞ SİSTEMİ’NİN TARİHÇESİ

İlk geniş alan ağı olan ARPANET 1960’lı yılların ortasında askeri amaçlarla çıktı. Nükleer bir savaş esnasında telefon hatlarının çoğunun tahrip olması durumunda bilgisayar iletişiminin sürdürülmesini amaçlanıyordu. Paul Baran, Rand Corp. adına paket anahtarlamalı ağ fikrini geliştirdi. Paket anahtarlamalı ağlarda, her mesaj küçük parçalara bölünür ve bu parçaların varış noktasına başarı ile ulaşıp orijinal mesajın oluşturulması sağlanır.

 

1969 yılında DARPA (Defense Advanced Projects Agency) Amerika’da örnek bir paket anahtarlamalı ağ oluşturulması için bir proje başlattı. Bu ağın adı ARPANET’dir. ARPANET, veri haberleşmesindeki tekniklerin öğrenilmesi amacı ile oluşturulmuştur. 1972’de, ağların ağı ortaya çıkmaya başladı. 40 bilgisayardan oluşan bir ARPANET gösterisi yapıldı. 1975 yılında başarılı bir biçimde ARPANET işlevsel bir ağ konumunu aldı, birçok organizasyon bu ağa katıldı.

 

1983 yılında, Internet Working Group (INWG) TCP/IP’ye temel halini verdi. TCP/IP protokolleri de askeri standart olarak uyarlanmıştır. Aynı yıllarda Internet terimi yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. TCP/IP protokolünün Unix işletim sistemine eklenmesinin ardından, 1984 yılında DNS (Domain Name System) tanıtılmıştır. DNS’in tamamlanması 4 sene sürmüştür. 1985 yılında NSFNET süper bilgisayarlar arası TCP/IP tabanlı ağın oluşturulup çalıştırılması için kuruldu.

 

Eski ARPANET, MILNET ve daha küçük ARPANET (DDN: Defense Data Network) olmak üzere ikiye ayrılmıştır. 1990 yılında ARPANET varlığını yitirmiştir.

 

Internet orijinal ARPANET’den doğmuş, bağlantılı ağların dünya çapında bir koleksiyonudur. Bu ağlar değişik fiziksel ağlardan tek bir mantıksal ağa bağlantı için Internet protokolü (IP) kullanırlar.

 

Internet’i başlangıçta yoğun olarak akademik dünya kullanmakla beraber, son yıllarda Internet bilgi çağı toplumlarının her kesimi için vazgeçilmez bir araç olmuştur.

 

3.                  3.         BİLGİSAYAR AĞ SİSTEMİ’NİN ÇIKIŞ NOKTASI

Network zaman ve para kazancı sağlar. Başarı için işletmenin sadece ofis içinde değil, tüm dünya ile haberleşmesi gerekir. Paylaşım söz konusu olduğundan donanım tüm personel tarafından kullanılabilir, her bir birey için ekstra  yazıcı, modem, disk ünitesi gerekmez. Internet erişimi de bir ağ üzerinde paylaştırılabilir. Network’ün genel kullanım amaçları ise şu şekilde dir:

 

· Kaynak paylaşımı   : Donanım, yazılım, veri paylaşımı,

· Yüksek Güvenilirlik:Önemli dosyaların birkaç makinada yedeklenmesi,

· Harcanacak Paradan Tasarruf : PC'lerin her geçen gün daha cazip hale gelen fiyat / performans oranı,

· Ölçeklenebilirlik  : Daha fazla işlemci eklenerek sistem performansının artması,

· İletişim : Çalışanların  kendi  aralarında  ve  dünya  ile  kurdukları   bir iletişim ortamı olması,

 · Bilgi :Gazetelerden  tartışma  gruplarına,  e-postadan  elektronik ticarete,  video - konferans,  WWW, ftp (dosya transferi), eğlence gibi  birçok ortama internet aracılığıyla ulaşılabilmesi ve bilgi toplanmasının  sağlanmasıdır.

 

4.                  4.         BİLGİSAYAR AĞ SİSTEMİ’NİN TEKNİK YAPISI

Ethernet en genel networking sistemidir. Ethernet standartlarıyla birlikte gelmiştir. Ethernet ağından gönderilen tüm mesajlar diğer bir ekipmanın alabileceği standart kodlardan oluşur. İlk olarak XEROX tarafından bulunmuş ve daha sonra DEC, Intel ve XEROX tarafından formülüze edilip belirli metotları kullanıp saniyede 10 Mbit veri transfer edebilen bir sistem olarak ortaya çıkmıştır.

1.                                          4.1.       Sistemin Teknik Mimarisi

Bilgisayar ağları sistemini çeşitli sınıflandırmalara göre incelemek gerekirse:

 

A)Hizmet yapısı itibarıyla:

1-) Ana Makine (MainFrame) Modeli:

Ağ kavramı ilk olarak Ana Makine (MainFrame) teknolojisi ile ortaya çıkmıştır. Bir ana makinemiz var, digerleri sadece klavye ve monitörden oluşan ve bilgisayar yapısı arz etmeyen dumb terminallerdi.Bunların ne donanımı çok basitti ve sadece ana makineye bağlanmaya olanak tanıyordu. Terminallerin yerel bir disk alanları da olmadığı için bilgiyi ana makine üzerinde saklarlardı. Tüm yük ana makinenin üzerindeydi ve bu yüzden çok pahalıydı. En büyük dezavantajı tabii ki güvenilir olmaması, yani ana makinede çıkacak bir sorunun tüm sistemi etkilemesi, terminallerin kendi başlarına işlem yapabilme kabiliyetlerinin olmaması idi.

 

2-)İstemci / Sunucu (Client/ Server) Modeli:

Bu modelde ise bir ana makine var ve buna bağlı diğer tamamen bilgisayar donanımına sahip makineler var.Bu sisteminde ana makineye server ona bağlı makinelere ise client diyoruz.Dağıtılmış işlemler ve paralel proses işleme vs gibi uygulamar için çok uygundur.

 

3-)Eşlenik Ağ (Peer to Peer) Modeli:

Bu modelde ise makineler tamamen aynıdır ve server/client mantıgı yoktur.Sadece bir network ortamı saglanır.

 

B)Ağ Çalışma Prensipleri itibarıyla:

1-)Yayın (Broadcast):

Ağa atılan bir paketin her bilgisayara gönderilmesi.

 

2-)Noktadan noktaya (Point to Point):

Ağa atılan bir paketin özel bir noktaya iletilmesi.

Ağların çalışma prensibi genelde yayın tarzındadır örneğin hub ve ethernet tamamen yayın'ı destekler noktadan noktaya örnek vermek gerekirse router-router ve Internet omurgası noktadan noktaya çalışmaktadır.

  

C)Büyüklüklerine Göre Ağlar:

1-)LAN (Local Area Network) Yerel Alan Ağı:

Adından da anlaşılacağı üzere yerel ağlar genellikle tek bir kuruma ait ve dış dünyaya kapalı ağlardır. En uzak iki bilgisayar arasında birkaç kilometreden fazla mesafe olması beklenmez. Tipik kullanım alanları olarak ofisler, üniversite kampüsleri, fabrika gibi endüstriyel binalar sayılabilir. Bu tür ağlarda ortalama veri iletim hızı kablosuz ethernetler kullanıldığında 1-5 Mbit/s, UTP ethernetlerle 10-100 Mbit/s civarındadır. Daha yüksek hızlara genelde gerek duyulmasa da, fiber optik altyapı ile bir kaç yüz Mbit/s gibi hızlara erişmek mümkündür. Yerel ağlar için IEEE tarafından belirlenmiş 3 standart yapı mevcuttur: CSMA/CD (Carrier-Sense Multiple Access/Collision Detection), Token Ring ve Token Bus.

 

2-)WAN (Wide Area Network) Geniş Alan Ağı:

· Veri iletişim ihtiyacı ülke sınırlarını aşmaya başladığında devreye  girerler.

· İletişim, okyanusları aşan kablolar aracılığıyla sağlanabileceği gibi uydular da kullanılabilir.

· Özel bir takım cihazlar (yönlendirici -çoklayıcı vs) kullanılır.

· Değişik fiyat-performans seçenekleri mevcuttur.

· WAN (Wide Area Networks) genel adıyla anılırlar.

 

 

 

 

3-)Metropolitan Ağlar (MAN-Metropolitan Area Networks):

· Tüm ülkeye yayılmış olan organizasyonların birimleri arasında veri iletişimini sağlarlar.

· Bölgeleri, şehirleri, eyaletleri ve tüm ülkeyi kapsayabilirler.

· Büyük şehir alan ağları (MAN), ya da geniş alan ağları (WAN) adları da kullanılır.

· Bir iletişim alt yapısını gerektirirler. Bu alt yapı da telekomünikasyon şirketleri tarafından ( TT , AT&T vs. ) sağlanır.

 

 4-)Radyo ve Uydu Ağlar (Radio Networks, Satellite Networks)

Kablosuz teknolojinin hızla yaygınlaştığı günümüzde, bu tür ağlardan bahsetmeden geçmek olmaz. Kablosuz ağlar radyo ve uydu ağlar olarak ikiye ayrılır. Radyo ağlar yeryüzündeki vericiler yardımıyla kurulurken, uydu ağları adından da anlaşılacağı üzere uydu alıcı/vericiler ile kurulur. Radyo ağlar için omnidirectional (çok yönlü) ağlar da denmektedir. Burada kastedilen, iki düğüm arasındaki iletişimin tüm ağ tarafından takip edilebileceğidir. İlk makaleden hatırlarsanız, seri ağlarda da benzer bir durum mevcuttu. Seri ağların daha çok LAN bağlantılarında kullanıldığını düşünürsek, aynı tanımlamayı LAN'lar için de kullanabiliriz. Radyo ağlarda da yönlendirme algoritmaları kullanmak zorunludur. Hız açısından ele alındığında, veri aktarın hız bir kaç yüz bps ile bir kaç on Tbps arasında değişir. Radyo ağlara örnek olarak hücresel telefon ağları, uydu ağlara da (her ne kadar batmış olsa da) IRIDIUM ağı örnek verilebilir. Ayrıca kablosuz ethernet ağlar da radyo ağlar sınıfına dahil edilmelidir.

 

 5-)Internetwork

Türkçe karşılık bulmakta zorlandığımız bir terim internetwork, ama tanımı oldukça kısa ve anlaşılır. Bu tür ağlar, birden fazla benzer ya da farklı topolojide/geometride ağın birleştirilmesiyle elde edilen ağ yapılarıdır. İnternetworklar, ağ yapıları arasında en büyük ve en karmaşık olanlarıdır. Verebileceğimiz tek örnek, internettir. İnternet, temelde bir çok geniş alan ağının bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur. Hatta, WAP ve GPRS gibi yeni teknolojileri de göz önünde bulundurursak, klasik geniş alan ağlarıyla radyo ağların bir bileşimi olarak da görülebilir. İnternetworklar, ya da kısaca internet, pek çok farklı yapıda ağ ve bilgisayarı birleştirmek gibi bir görev üstlendiği için diğer ağ yapılarına göre daha akılcı ,kuralcı olmak zorundadır. Herhangi bir LAN bağlantısında istediğiniz protokolü kullanmakta serbestsiniz, ister TCP/IP, NetBEU, IPX gibi karmaşık protokoller, isterseniz SAMBA, MARS gibi daha basit ve kısıtlı yetenekte protokoller kullanırsınız. Ancak ağınızı internete dahil ettiğiniz anda ağ geçidinizin kullanması gereken temel haberleşme protokolü TCP/Ip olmak zorundadır.

 

D)Fiziksel Topolojilerine göre ağlar

1-)Ortak yol (Bus) :

Bu teknoloji eski bir teknoloji olup coaksiyel kabloların T konnektörle bilgisayarların birbirine bağlanmasıyla oluşurdu. 10Mb'i aşamayan verimsiz ve sorunlu bir network ortamına sahipti. Kablo bir bütün halindeydi ve uçlarında işaret yansıması ve bozulmasını engellemek için sonlandırıcıları (dirençler) vardır. Kablonun herhangi bir yerindeki bozulma tüm networkun çalışmasını durdururdu.En fazla 10-12 bilgisayarı birbirine bağlanmasını sağlardı.

 

2-)Yıldız (Star) :

Bu teknolojide ortada bir hub, switch vs gibi bir cihaz vardır ve tüm makineler birbirlerine

Bu cihaz üzerinden bağlanır ve iletişim mantığı hub ile yayın switch ile PP ( point to point) üzerine kuruludur.Yapısı itibariyle yıldıza benzer.

 

 

 

 

3-)Jetonlu halka (Token Ring) :

 

Bu IBM tarafından kullanılan ve 4 ve 16 Mbps hızında olan bir iletişim teknolojisidir.Fiziksel olarak cihazlar birbirine halka biçiminde bağlanmıştır.Veri iletimi halkada tek yönlüdür. OSI (open system interconnection)

4-)Ağaç Yapısı:

Hiyerarşik bir yapının söz konusu olduğu bir yapıdır.

 

 

 

 

 

 

Osi her yerde görebileceğimiz bir kavramdır. 1980'li yılların başında Uluslararası Standartlar Organizasyonu (International Standarts Organization-ISO) bilgisayar sistemlerinin birbirleri ile olan iletişiminde ortak standart model ortaya çıkarmak için bu modeli önermiştir. 1984 yılında Açık Sistem Bağlantıları (osi) referans modeli ortaya çıkarılmıştır. Bu model sayesinde değişik bilgisayar firmalarının ürettikleri bilgisayarlar arasındaki iletişimi bir standarda oturtmak ve farklı standartlar arası uyumsuzluk sebebi ile ortaya çıkan iletişim sorununu ortadan kaldırmak hedeflenmiştir. OSI referans modelinde, ağdaki bir uç sistemin (bilgisayar ya da diğer network cihazları) ağ üzerinden iletişim yapabilmesi için sahip olması gereken işlevleri tanımlayıp onları katmanlara ayıran bir modeldir. 7 katmandan oluşur. Her katmanın kendine has işlevi , standartları ve protokolleri vardır.

 

7-)Uygulama katmanı:

Uygulama programlarının aga eriţimi için gerekli işlevleri kapsar;Bizim kullandıgımız programlar dogrudan bu katmanla iliţkilidir.Mesela ftp yapan ya da mailleţmemizi saglayan programlar.

 

6-)Sunuş katmanı:

Bilginin kullanım biçimine dair bir katmandır gerekli sıkıţtırma ţifreleme endian dönüţümleri ile ilgilidir.

 

5-)Oturum katmanı:

Oturum kurulması yönetilmesi ve sonlandırılması işlevlerini yapar.

4-)Ulaşım katmanı:

Verinin hata kontrolü yapıldıktan sonra segmentlere ayrılarak gerekli başlık ve hata kontrol bitlerinin konması işlevlerini yerine getirir.TCP, UDP bu katmanda görevlidirler. Yani datayı alıp hata kontrolü bitlerini set ederler ve segmentlere ayırırlar, sonrada kendi başlık bilgilerini koyarlar.

 

3)-)Ağ katmanı:

Veriler bir üst katmandan segmentler haline getirilmiştir. Bu katmanını görevi kendi başlık bilgisini koyup paketleri oluşturmak ve oluşan bu paketleri network üzerinden gidecek olan yörüngesini belirlemek ve gideceği yere iletmek, eğer iletemezse işaretin tekrarlanmasını sağlamak. IP bu katmanda görevli protokoldür.

 

2-)Veribağı katmanı:

Gönderilecek verinin lojik işaretlere (gerilim seviyelerine karşılık düşürme işlemi ). Verileri hata sınaması yaparak çerçevelere dönüştürmekte bu katmanın işlevidir.

 

1-)Fiziksel katman:

Veri iletimindeki fiziksel işlevi yerine getiren katmandır.Uçların fiziksel özelliklerini belirler yani jack ya da DB mi kullanılacak gibi. Voltaj ayarlama ve sinyalizasyon referansları , kablo çeşidi tipi vs gibi kavramlarda bu katmanın standartlarındandır.

 

Bu katmanların arasında sadece birinci katman olan fiziksel katmanı görürüz. Diğer katmanların işlevleri programlar yardımıyla yapılır.

2.                                          4.2.       Sistemin Ortak Dilleri: Protokoller

TCP/IP (Ulaşım katmanı protokolu)

Transmission control protocol internet protokol. Ağı yönetmek, denetlemek, bağlantı uyumluluğu sağlamak için kullanılan kurallar bütünüdür. Internete bağlı makineler Unix, Windows, Netware gibi çok çeşitli işletim sistemlerine sahiptir bunların birbirleriyle haberleşmesini sağlamak için ortak bir protokol kümesi görevini TCP/IP üstlenir. Internetin ağ mimarisi bu protokol kümesi üzerine kurulmuştur. 4 katmanla tanımlıdır ve her katmanın görevi hem kendine düşen işi kotarmak hem de bir üst katmana hizmet etmektir.

 

4-) Uygulama katmanı : bu katmanda uygulama protokolleri mevcuttur.Bunlar kullandığımız ftp, telnet, dns vs protokollerdir.

3-) Ulaşım katmanı : Bu katmanda iki adet protokol mevcuttur TCP ve UDP.

2-) Yönlendirme katmanı : Bu katmanda da iki tane protokol mevcuttur IP ve ICMP.

1-)Fiziksel baglantı : Bu katman verinin fiziksel iletimi ile ilgili katmandır.Bu katmanda elektriksel , lojik işaretlere dönüşüm ve kablolama ile ilgili standartlar vardır.

 

Yani basit olarak şu şekilde düşünülebilir benim elimde veri var ben onu sana gönderiyorum..TCP verinin paketlenmesi IP ise istenilen yere ulaştırılması ve senkronizasyonu sağlar. Internetin yönetimi bu protokol demek yanlış olur protokoller bütünü ile yönetilir.

 

 

IP Adresleri

IP, konaklar arasında verileri datagramlar halinde taşır. Her datagram önekinde hedef konağın adresi yer alır. Hedef adresi standart 32 bitlik IP adrestir ve hedefli ağ içinde tek olarak tanıtılır.

 

Bir IP adres ağ bölümü ve konak bölümlerinden oluşur. Adres sınıfına göre ağı tanımlayan ve konağı tanımlamada kullanılan bit sayısı değişir. Üç ana sınıf IP adres mevcuttur: A sınıfı adresler, B sınıfı adresler ve C sınıfı adresler. IP yazılımı adresin ilk birkaç bitine bakarak sınıfını kolayca belirler. IP, adres sınıfını belirlemede şu kuralları kullanır:

 

 

 

 

 

IP adresleri noktalara ayrılmış dört desimal sayı halinde yazılır. Her sayı 0 – 255 aralığındadır. Buna göre ilk sekizli 128’den küçük ise A sınıfı adres, 128 – 191 arası ise B sınıfı adres, 192 – 223 arası ile C sınıfı adresi belirtir. 223’den büyük ise rezerve edilmiş adresi belirtir.

 

Örnek vermek gerekirse, 26.104.0.19, A sınıfı bir adrestir. Bu örnekte 26 ağı, 104.0.19 ise konağı belirlemektedir. 160.75.2.3, B sınıfı bir adrestir. Bu nedenle ilk iki biti 10’dur. Dolayısı ile bu adreste 160.75 ağı, 2.3. ise konağı belirtir. 192.140.10.9 ise C sınıfı bir adrestir. 192.140.10 ağındaki konak 9 belirtilmektedir.

 

Tüm ağ ve konak adresleri kullanılamaz. 223’den büyük adreslerin önceden ayrıldığı belirtilmişti. İlk byte’ı 0 ve 127 olan A sınıfı adresler de özel kullanımlar içindir. 0 (sıfır) ağı kabul edilen yön ve 127 ağı ise çevrim adresleridir. Kabul edilen yön, yönlendirme işlemini kolaylaştırmak için kullanılır. Çevrim adresi ise ağ uygulamaları için yerel konağı bir uzak konak gibi görme imkanı vererek kolaylık sağlar. Bunun dışında her sınıf adrese sahip ağın 0 (sıfır) ve 255 numaraları kullanılmaz. Konak bitleri 0 (sıfır) ise bu adres ağı belirtir. Örneğin 160.75.0.0 adresin 160.75 ağını belirtir. Bu tip adresler yönlendirme tablolarında yer alır. Tüm konak bitleri 1 olan bir IP adres ise yayın adresidir. Yayın adresi aynı anda ağdaki tüm konakları adreslemek içi kullanılır. 160.75 ağı için yayın adresi 160.75.255.255’dir. Bu adrese gönderilen bir datagram 160.75 ağındaki tüm konaklara gönderilir. IP adres sıklıkla konak adresi olarak kullanılır. Gerçekte IP adres makineye değil, makinenin ağ ara yüzüne verilir. Birden fazla ağ ara yüzü olan makineler birden fazla IP adrese sahip olurlar.

 

A Sınıfı IP ( / 8s ): (1.xxx.xxx.xxx – 126.xxx.xxx.xxx) : Tüm IP lerin %50 si.

 

0  1  2  3  4  5  6  7  8                       31

0

 

 

 

B Sınıfı IP ( / 16s ): (128.0.xxx.xxx – 191.255.xxx.xxx) : Tüm IP lerin %25 i.

 

0  1  2  3  4  5  6  7  8  9 10 11 12 13 14 15 16   31

1

0

 

 

 

C Sınıfı IP ( / 24s ): (192.0.0.xxx – 223.255.255.xxx) : Tüm IP lerin %12,5 i.

 

0  1   2   3 ........................................................................................23 24  31

1

1

0

 

 

 

D Sınıfı IP: Deneysel kullanım için ayrılmıştır.

 

1

1

1

0

 

 

 

E Sınıfı IP: Deneysel kullanım için ayrılmıştır.

 

1

1

1

1

 

 

 

127. 0. 0. 0: Cihaz testi amaçlı ayrılmıştır.

 

0 . 0 . 0 . 0: Genel yayın için kullanılan network.

 

Her networkün 0 ve 255 ile biten IP leri genel yayın için kullanılır

 

 

 

IPX/SPX (Yönlendirme katmanı protokolü)

 

Novell mimarisinde 3.katman protokolü; ulaşım katmanı olan SPX ve NCP için bağlantısız datagram dağıtım işlemini yapar. Eski network oyunları genelde bu protokolü kullanırlar.

 

IPX ‘in OSU Standartına Göre Kullandığı Katmanların Yapısı

Internetnetwork packet Exchange (novell) olarak adlandırılan bu protokol OSI deki Transfer ve NEtwork ktmanlarını kapsar.

 

WDOG (Bekçi Köpeği): Terminallerin aktif olup olmadıklarını sürekli kontrol eder.

DIAG (Diagnostik): Terminallere direk test amacı ile gönderilen paketler.

BCAST (Broadcast): Tüm terminallere gönderilen genel paketler.

SPX (Sıralı Paket Aktarımı): Paket yapısında paket numarası bulundurur.

LLC:               Destination + Source + Length +Data + FCS

                        6 byte              6byte     2 byte     46-1500 byte

                        (MAC)                        (MAC): Media Access Control

 


 

 

 

 

 

IPX Paket Yapısı

 

Metin Kutusu: Kontrol
Paket Büyüklüğü
Paket Tipi
 
Hedef Network
Hedef Terminal
Hedef Soket
Kaynak Network
Kaynak Terminal
Kaynak Soket
 
Veri-Data
 


 

 

Netbeui

Netbios isimlendirme sistemi ile ilgili bir protokoldür ve yaptığımız bir windoz ağı için gereklidir çünkü windoz makineler birbirlerini görmelerini sağlar.

 

ICMP (intenet control message protokol-Yönlendirme katmanı protokolü)

Bir yönlendirme katmanı protokolüdür. Kontrol ve sınamalar için kullanılan bir protokoldür. Örneğin ping (package internet grop) bu protokolü kullanır.

 

SNMP (Simple Network Management Protocol- Uygulama katmanı protokolü)

Bu protokol ağ cihazları ki bunlar genelde switch, router, gateway ve bridge’lerdir bunların konfigürasyonlarının yapılması ve yönetilmelerinde kullanılan bir protokoldür.

 

FTP(File Transfer Protocol)

Bir bilgisayardan başka bir bilgisayara dosya aktarımı için kullanılan bir protokoldür. Günümüzde CuteFtp gibi kullanım kolaylığı sağlayan windows tarzı uyarlamaları çıkmıştır.

 

 

TELNET(Terminal Network)

Bu bir terminal emülasyon programıdır.Eskiden terminaller bu tip yazılımlar sayesinden ana makinelere bağlanıp işlemler yapabiliyorlardı. Bu da onun PC dünyasına uyarlanmış halidir diyebiliriz. Günümüzde daha güvenli olması açısından ssh2’e (secure shell) yerini bırakmaya başlamıştır.

 

DHCP – DYNAMIC HOST CONFIGURATON PROTOCOL

WinNT Server’daki DHCP (Dynamic Host Control Protocol) ağ kaynaklarına IP adres atama işini otomatik olarak gerçekleştir. DHCP sayesinde Ağ Yöneticileri kendileri, makineler IP adres vermek zorunda kalmazlar.

 

DHCP, TCP/IP konfigürasyonlarını merkezileştirmek ve TCP/IP konfigürasyonunu otomatik olarak IP adres atanacak şekilde tasarlamak için kullanılır. DHCP’yi kullanacak iki bilgisayar tipi vardır: Server ve Client

 

DHCP kullanmak için ağda en azından bir DHCP server bulunmalıdır. Eğer router’larımız RFC 1542 standardını desteklemiyorsa her alt ağda bir DHCP server bulunmalıdır. DHCP görüş uzayı DHCP server’da belirlenir. Bu görüş uzayı bir IP adres havuzudur. Örneğin 170.75.90.10’dan 160.75.90.120’ye kadar olan kısım bir DHCP server’da client’lara verilmek üzere tanımlanmış bir IP havuzu olabilir.

 

Bir DHCP Server DCHP Client’tan istek mesajı aldığında bu IP adres uzayından bir adres seçer ve Client’a bu adresi teklif eder. Ardından diğer TCP/IP parametrelerini gönderir. Burada DHCP IP adresinin manuel olarak konfigüre edildiğine dikkat edilmelidir.

 

Bir Client’ta TCP/IP install ederken, TCP/IP konfigürasyonu vermeye gerek yoktur. Bunun yerine Enable Automatic DHCP Configuration isimli checkbox işaretlenir. DHCP Client her başlatıldığında, DHCP Server’a adres istek mesajı gider.

 

DHCP enabled olmayan Client’lar DHCP Client’lara TCP/IP ve Windows ağ araçlarını kullanarak erişirler. DHCP yöneticisi bu Client’ları DHCP server görüş uzayından çıkarmak için onlara verilen IP adreslerini bilmelidir.

 

DHCP’nin getirdiği avantajları anlayabilmek için manuel TCP/IP yaklaşımıyla DHCP yaklaşımını karşılaştırmada fayda vardır.

 

TCP/IP’yi manuel olarak konfigüre etmek IP adres, subnet mask ve default gateway ile ilgili tanımlamalarda dikkatli bir çalışmayı gerektirir. Tipik bir ağ kullanıcısı bu kavramlara yabancıdır.

 

DHCP Kullanarak Geliştirilen Dinamik Yaklaşımın getirdiği avantajlar şu şekilde sıralanabilir:

 

Novell NetWare Protokolleri

NetWare, bir ağ iletişim sistemidir.TCP/IP gibi kullanıcı/sunucu mimarisine sahip olup, ilk olarak PC tabanlı sistemler LAN oluşturulması için tasarlandı (Novell Firması ).NetWare’de kullanılan protokolların, standartların çoğu Xerox’un XNS’protokol kümesinden türetilmiştir.NetWare,halihazırda varolan işletim sistemlerinin  çoğunu destekler.Örneğin DOS,Windows,Macintos, OS/2 veya UNIX ile yüklü sistemler NetWare tabanlı ağlarda karşılıklı olarak çalışabilirler.

 

NetWare’de OSI’nın 3. katmanı karşılığı IPX protokoludur; bir sistem, başka bir LAN’daki bir sisteme veri paketi göndereceği zaman, yönlendirme işini IPX gerçekleştirir.SPX (sequensed Packet Exchange ), bir ulaşım katmanı protokolu olup bağlantıya yönelik çalışır;aynı TCP/IP’nin TCP’si gibi...

 

Netware, SPX/IPX paketleri, IP kapsülleme yapılarak TCP/IP ağlar üzerinde taşınabilmektedir.NetWare ağlarda kullanılan fiziksel katman, halıhazırda varolan Ethernet, TR(Token Ring), FDDI gibi LAN teknolojileri olabilir; PPP aracılığıyla WAN bağlantıları da gerçekleştirilebilir.

 

Apple Talk Protokolü

AppleTalk, Apple firması tarafından kendi bilgisayarlarından oluşan bir ağ ortamı desteklemek üzere geliştirilmiş bir ağ protokol kümesidir.Başlangıçta sadece bir LAN içerisindeki sistemler arasında kulanılması (Apple Talk Phase 1) için düşünülen AppleTalk, daha sonraki uyarlamasında (AppleTalk Phase 2) daha büyük ağları da destekleyen özelliklere sahiptir. AppleTalk kullanıcı/sunucu tabanlı dağıtılmış ağ mimarisine sahiptir. Her kullanıcı, ağ üzerindeki sistemlerde bulunan kaynakları ortaklaşa paylaşırlar.

 

AppleTalk’da IP’ye karşılıkDDP (Datagram Delivery Protokol) kullanılır. DDP, uç düğümler arasında  bağlantısız (connection-less) hizmeti veren bir protokoldur.

 

AppleTalk tabanlı ağlarda adresleme işi 16 bitlik ağ numarası (network number) ve 8 bitlik sistem numarası (node number) kullanılarak kotarılır ve 37.2,36.9 şeklinde yazılır;37 ve 36 ağ, 2 ve 9 sistem numaralarıdır.

 

Bölge (zone) kavramı AppleTalk terminolojisinde sıkça kullanılır; bölge, sanal LAN (vLAN) gibi birbirleriyle mantıksal ilişkisi olan sistemlerin gruplanmasıdır. Aynı bölge içerisindeki sistemler, birbirlerini, bir yönlendirmeye gerek olmaksızın görürler; farklı bölgedeki  sistemlerin ileşimde bulunabilmesi için bir yönlendirme işine gerek vardır.

 

IBM SNA Protokolu

SNA (System Network Architecture), IBM tarafından (1974) geliştirilen bir ağ mimarisidir. SNA terminal  ve yazıcı sistemlerin büyük ana makinelere ağ üzerinden bağlanılması için düşünülmüştür; NCP, cluster controller  gibi terimler sıkça geçer. SNA, temel olarak 4 katmanlı bir yapıya sahiptir;Bunlar, Veri Bağı (Data Link-DL), Fiziksel Birim (Physical Unit-PU), Mantıksal Birim (Logical Unit-LU) ve kullanıcı (user) olarak adlandırılır.

 

Kullanıcı, iletişimde bulunacağı zaman Mantıksal Birim(LU) ile etkileşimde bulunur. Birçok LU türü vardır ve herbirinin kullanıcılara sunduğu hizmet türü farklıdır. Bazı LU türleri (2-4, 7) kullanıcı (terminal) ile program arasında hizmet sunarken, bazıları da (1,6.1,6.2) programlar arasındaki etkileşim hizmet sunarlar. DL katmanı, OSI’nin 1 ve 2.; PU,3; LU, 4-6 ve kullanıcı 7. katmana karşılık düşerler.

 

3.                                          4.3.       Ağların Birleşik Çalışması

1.                  Yönlendirici (Router):

Yönlendiriciler ağ içerisinde bir düğüm olarak tanımlanırlar. Yönlendiriciler, protokol dönüşümü yapmadan bir ara yüzünden gelen paketi ilgili ara yüze iletirler ve ağ katmanında (IP katmanı) çalışırlar. Yönlendiriciler, birçok ağ bağlantı ara yüzleri, bellek ve adanmış işlemcisi olan özel bir donanım olabileceği gibi, bir PC veya Unix bir sistem olabilir. Yönlendiriciler, gelen paketin başlığından ve yönlendirme tablosu bilgilerinden yararlanarak yönlendirme kararlarını verme yeteneğine sahiptir.

 

Örnek olarak; İTÜ Bilgi İşlem Merkezindeki ana yönlendiriciyi ele alalım. Çeşitli üniversitelere, yurtdışına ve Ethernet ara yüzü ile üniversitenin birimlerine bağlıdır. Bu ara yüzlere bağlı olan ağ adreslerini yönlendirme tablolarında tutar. Herhangi bir ara yüzünden gelen paketin iletimi için; öncelikle başlık kısmına bakarak hedef adresi belirler, bu adres yönlendiricinin bağlı olduğu ara yüz adreslerinden biri ile uyuşuyorsa ilgili ara yüze gönderir. Aksi halde, yönlendirme tablosundaki ek tanımlara bakar, uyuşan varsa burada belirtilen adrese yönlendirir. Hedef adresi, hiçbir ağ adresi ile uyuşturamazsa default gateway adresine gönderir.

2.                   

3.                  Köprü (Bridge):

Köprüler, ağ üzerindeki iki segmenti birbirine bağlayan düğümlerdir. İkinci katmanda çalışırlar ve Yerel Alan Ağları (Local Area Network, LAN) için bir LAN segmentinden aldığı veriyi, diğer segmente iletir, yönlendirme ile ilgilenmez. Fakat akıllı veya öğrenen köprüler bağlı oldukları segmentleri dinleyerek segmente bağlanan bilgisayarları dahili tablolarına kaydederler. Bu sayede paketin hangi segmente iletileceğini bilirler.

 

İki karta sahip Windows NT Server 4.0 işletim sistemine sahip bilgisayarların köprü olarak da kullanılması ile ilgili tanımlar ileriki bölümde verilecektir.

4.                   

5.                  Geçit (Gateway):

Geçit, iki farklı protokol arasındaki dönüşümleri sağlar. Örneğin, Apple Local Talk ağı üzerindeki bir Macintosh, LAN üzerindeki bir dosya sistemi ile haberleşmesi sırasında protokol dönüşümü gereklidir. Bu dönüşümü geçitler yerine getirir. Fakat kullanımı pek yaygın değildir.

 

TCP/IP literatüründe, geçit terimi genellikle yönlendirici için kullanılır.

 

6.                  Segmentli Yapının Kurulması

Üniversitelerin birimlerinde (fakülte veya enstitü) düzenli ve verimli bilgisayar ağının oluşmasını sağlamak için segmentli yapıların oluşturulması kaçınılmazdır. Avantajları şunlardır:

 

Bu amaçla segmentli yapının bileşenlerini ele alalım.

 

  1. Segmenti oluşturacak bilgisayarların bulunduğu Yerel Alt Ağ,

  2. Köprülerin ve birimin ana hizmet birimlerinin bulunacağı Birim Yerel Ağı,

  3. İki segmenti birbirine bağlayacak Köprü.

7.                   

8.                  Yerel Alt Ağ:

Fakülte veya enstitülerdeki ana bilim dalları içerisindeki bilgisayarların oluşturduğu ağ olabileceği gibi bilgisayar laboratuarı gibi çok bigisayar olan merkezlerdeki ağ da olabilir. Amaç dış trafiğin içeriye girmesini engellemek ve aynı zamanda iç trafiğinde dış ağlara iletilmesini engellemektir. Yerel alt bilgisayarın IP adresi aynı alt ağda olması zorunludur. Örnek olarak 160.75.92.0 alt ağında olsunlar. 160.75.92.0 adresi, bu ağda 160.75.92.1, 160.75.92.2, 160.75.92.3… vb adresli bilgisayarların olduğunu gösterir. Yerel alt ağa bağlı herhangi bir bilgisayarın TCP/IP tanımlarının nasıl yapılması gerektiğini örnek bilgisayarda incelersek:

 

IP Adres : 160.75.92.10

Subnet Mask : 255.255.255.0

Default Gateway : 160.75.92.1

 

9.                   

10.              Birim Yerel Ağı:

Bu ağ üzerinde, birimlerin ana hizmet birimleri ve köprülerin bir ara yüzü bulunur. Ana hizmet birimleri bu ağ üzerinde bulunursa, tüm segmentlerden gelen istekler kolaylıkla hizmet birimine ulaşır ve aynı şekilde tek köprü geçilerek iletilir. Birim Yerel Ağıda belili bir IP alt ağ adresine sahiptir ve BİM’e bağlıdır. Örnek olarak 160.75.91.0 alt ağ adresini bulalım. Bu ağ üzerinde herhangi bir bilgisayarın TCP/IP tanımlarının nasıl yapılması gerektiğini örnek bilgisayarda incelersek:

 

IP Adres : 160.75.91.10

Subnet Mask : 255.255.255.0

Default Gateway : 160.75.91.254

 

11.              Köprü:

Köprüyü iki ağ kartı ve Windows NT Server 4.0 işletim sistemine sahip bir bilgisayar üzerinde tanımlayacak olursak, takip edilmesi gereken adımlar şunlardır.

 

  1. Network bölümünde kartların ikisine de TCP/IP protokolü yüklenmeli

  2. IP adresleri verirken Yerel Alt Ağa bağlanacak ağ ara yüzüne yerel alt ağa ait IP adreslerinin biri ve bu adrese ait alt ağ maskesi (Subnet Mask) verilir.

 

Örnek:

IP Adres : 160.75.92.1

Subnet Mask : 255.255.255.0

Default Gateway : YOK

 

  1. Diğer ağ ara yüzlerine de Birim Yerel Ağından IP adres verilir.

 

Örnek:

IP Adres : 160.75.91.1

Subnet Mask : 255.255.255.0

Default Gateway : 160.75.91.254

 

(BIM’deki yönlendiricinin adresi)

 

  1. TCP/IP tanımlarının yapıldığı ekrandaki “Routing” menüsünden “Enable IP Forwarding” kutusu işaretlenir.

  2. Bu işlemlerden sonra köprü ile ilgili tanımlamalar sona ermiştir. Köprü ile ayırdığımız alt ağa dışarıdan erişilmesini sağlamak için Bilgi İşlem Merkezine, yerel alt ağ adresinizi ve bu ağa köprünün birim yerel ağına bağlı ara yüzünün IP adresini bildirerek yönlendirme için gerekli tanımların düzeltilmesi sağlanır.

 

12.                                                              4.3.1.      Sistemin Elemanları

Ağ cihazları, uç sistem konumunda olan bilgisayar ve benzeri sayısal sistemlerin birbirleriyle karşılıklı çalışmalarını, iletişim yapmalarını sağlayan ara cihazlardır.Bir ağ bulutu bu tür cihazların birbirlerine bağlanmasıyla oluşur. Ağ cihazlarının en basiti ağ kartı (NIC) ve HUB'dır.

 

­-Ağ Kartı (Network Interface Card)

-HUB

-Anahtar (Switch)

-Yönlendirici (Router)

-Geçityolu (Gateway)

-Güvenilk Duvarı (Fire Wall)

-Modem

-Erişim Sunucu (Acess Server)

-Ortam Dönüştürücü (Transciever)

-Internet Paylaştırıcı

 

 

Ağ Kartı

Ağ kartı, üzerinde ağ portu olmayan standart bilgisayarlara takılan en basit ağ cihazıdır.Örneğin bir PC'yi Ethernet ağa bağlamak için PC üzerine Ethernet ağ kartı takılmalı ve bilgisayar sürücü programı yüklenmelidir.Her teknolojiyi ve hızı destekleyen ağ kartları mevcuttur.

Ağ kartları,bağlanacakları ağ cihazlarının portları ile aynı teknolojide ve hızda olmalıdır.Örneğin 100 Mbps Ethernet portları olan bir HUB'a, 100 Mbps hızında bir Ethernet kartı ile bağlantı yapılabilir.Bazı kart ve cihaz üzerindeki portlar "autosense"özelliğine sahiptir;bu özellik karşı tarafın hızına uyum sağlayabileceğini belirtir.Ancak teknolojileri yine de aynı olmalıdır.

 

HUB Cihazı

HUB, en yalın ağ cihazıdır; kendisine bağlı olan sistemlere paylaşılan bir yol sunar. HUB'a bağlı tüm sistemler aynı yolu kullandığı için, aktarım yapmak isteyen bir çok bilgisayar olsa da aynı anda tek bir iletim yapılabilir; diğerleri yolun boş olmasını beklemelidir.

 

HUB' lar 8, 12, 16 ve 24portlu olarak üretilirler. bu portladan bir veya ikisi 100 Mbps gibi yüksek hızlı iken,diğerleri genelde 10 Mbps hızında olur.yüksek hızlı portlarda ya omurga bağlantısında ya da sunucu bilgisayar bağlantısında kullanılır.

 

Ağ üzerindeki bilgisayarlar UTP türü kablo kullanarak Hub'a bağlanır.Kullanılan kabloların uzunluğu 100 metreyi geçemez.Birden çok Hub birbirine bağlanarak(en fazla 3 adet) ağ daha da genişletilebilir.Bu amaçla çoğu Hub cihazında ya özel bir port bulunur ya da üst üste konularak yığın (stack) oluşturmak için hızlı özel yola sahip olurlar.Bu durumda iki Hub özel bir kablo ile birbirine bağlanır,bu şekilde bağlantı oluşturulmuş olur.

 

 

Twisted Pair kablolamada bilgisayarları birbirine bağlamada HUB adı verilen cihazlar kullanılır. Bu tip kablolama Star(yıldız) topolojisine göre yapılır.Yani her bir terminale kendisine ait bir hat çekilir. Daha sonra tüm bu hatların uçları, Hub adı verilen cihazda birleşirler. Hub'lar herhangi bir portuna takılı kablo üzerinden gelen network sinyalini güçlendirerek diğer portlara iletir. Hublar çoğu zaman ayrı bir güç beslemesine ihtiyaç duyarlar. Bunun için hub'la beraber bir adaptör veya direk prize takmak üzere power kablosu gelecektir.

 

Hub'lar 5-8-16-24 ... portlu olabilirler. Birçok Hub'da ayrıca bir adet 10base2 Thin Ethernet konnektörü bulunur. Sistem açıkken dahi Hub üzerinden herhangi bir kabloyu söküp takabilirsiniz. Netwokünüz büyüdükçe birden fazla hub'a ihtiyaç duyacaksınız.

 

 

Dikkat! Eğer iki Hub'ı birbirine bağlayacaksanız şuna dikkat edin : Bazı Hub'larda diğer bir Hub bağlantısı için özel bir port bulunur, yada en son port bir ayar anahtarı ile normal bağlantı portu veya diğer bir Hub bağlanması için konfigure edilebilir. Eğer elinizdeki böyle bir cihazsa, gerekli ayarı yaptıktan sonra normal bir TP kablo ile iki hub'ı birbirine bağlayabilirsiniz. Ancak Hub üzerinde böyle bir ayar veya özel port yoksa, yani tüm portlar normal bağlantı içinse iki hub arasında CROSS kablo kullanmalısınız.

Çok büyük ağlarda birden fazla hub kullanılır.

 

Sıklıkla 10base2 bir kablonun Backbone(omurga) olarak kullanıldığı,10baseT ağlar görebilirsiniz.

 

 

Burada tüm netwok trafiği sonuçta backbone üzerinde olacaktır. Günümüzde backbone olarak Fiber kablolar kullanılmaktadır.Thin Ethernet en fazla 10 Mbit veri aktarım hızını desteklediği için günümüz hızlı networklerinde backbone olarakta kullanılmaz.

Eğer sadece iki bilgisayar TP kablo ile bağlanacaksa hub'a gerek yok!

Ancak burada kullanacağını normal bir kablo değil CROSS kablodur.


 

 

 

 

 

 

Anahtar Cihazı (Switch)

Switch, kendisine bağlı sistemleri anahtarlamalı bir yol ortamı sunar;aynı anda birden çok iletim yapma olanağı vardır.İki bilgisayar iletişimde bulunurken, diğerleri de kendi aralarında haberleşebilirler. HUBcihazından farkı,kendisine bağlı sistemlere paylaşılan değil de anahtarlamalı bir yol sunmasıdır. Böylece yüksek başarım elde edilir.

 

Switch cihazları Ethernet Switch, ATM Switch gibi üretildikleri teknoloji ile anılırlar. Switch'ler  8,12,16,24,36 portlu veya şaseli  üretilirler.şaseli switch' lerde boş yuvalar vardır ve gereksinime göre port modüleri takılır.

 

Anahtar kullanılırsa aynı anda birden çok çift bilgisayar haberleşebilir.Buna atanmış yol ugulaması denir.Eğer HUB kullanılırsa, HUB'ın ortak yol felsefesinden dolayı aynı anda tek bir iletişim yapılır.

 

Büyük bir ağı segmentlere (parçalara) bölerek ağ performansını arttırır. Herhangi bir node’tan gelen verinin tüm ağa dağıtılması yerine istenilen node’a dağıtılmasını sağlar. Ağ durumunu izler, veriyi gönderip, iletim işleminin yapılıp yapılmadığını test eder. Bu özelliğe “store and forward” (depola ve ilet) denir.

 

 

 

 

 

 

 

Yönlendirici (Router)

Router bir yönlendirme cihazıdır; genel olarak LAN-WAN bağlantısnda veya vLAN'lar arası bağlantılarda kullanılır. Üzerlerinde LAN ve WAN bağlantıları için  ayrı ayrı portlar  bulunur. Örneğin, en basitinden bir Router 1 tane LAN,1 tane (veya 2 tane) WAN portuna sahiptir. Şaseli router'lar da vardır; şase üzerindeki boş yuvalara gereksinime göre LAN ve WAN port modülleri takılır. Genelde ISP'lerde bu tür router'lar kullanılır.

 

Router’lar ağ trafiğini filtre eder ve dosyanın doğru yere gönderilmesini sağlamak için değişik protokolleri birbirine bağlar. Bu filtreleme işleminden dolayı router, switch veya bridge’den daha yavaş çalışır. Hub veya switch’lerden farklı olarak router’lar ağ yönetim hizmetleri sunarlar.

 

Router'larda koşan ROS=Router Operating System(Yönlendirci İşletim Sistemi) önemlidir; ağda kullanılan protokol kümesini destekliyor olması gerekir. Bu amaçla TCP/IP ağlarda kullanılacak router'da IP yazılımı, Netware ağlarda  da IPX yazılımı yüklü olmalıdır. 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tekrarlayıcı (Repeater)

 

 

 

Repeater (tekrarlayıcı), ethernet ağ standartlarında merkezi bağlantı noktası ile node arasındaki mesafenin maximum sınırının aşması durumunda kullanılır. Sinyali alıp, güçlendirip, gönderme özelliğine sahiplerdir. Hub veya switchler de birer repeater görevi görür.

 

Güvenlik Duvarı     (FireWall)

Güvenlik duvarı özel ağ ile İnternet arasına konan ve istenmiyen erişimleri engelleyen bir sistemdir; bununla ağ güvenliği sağlanmaya çalışılır ve erişim hakları düzenlenir. Güvenlik duvarının sistem üzerinde tam olarak etkili olabilmesi için, ağ ortamı ile İnternet arasındaki trafiğin güvenlik duvarı üzerinden geçirilmesi gerekir.

 

Güvenlik duvarlarının tercih edilmesi için en büyük nedenlerden biride adres dönüşüm (NAT, Network Address Translation ) özelliğidir. Sadece tek bir IP adresi ile tüm ağ kullanıcıları İnternet'e çıkabilir ve yerel ağ ortamındaki IP adresleri tamamen İnternet ortamından yalıtılmış şekilde kullanılabilir.

 

Güvenlik duvarı görevi gören sistemlere, virüs tehlikesini algılayacak ve bunları engelleyecek yazılımlarda yüklenebilir. Böylece e-mail veya başka şekillerde ağa gelebilecek virüs tehlikesi için koruma alınmış olunur.

 

Güvenlik duvarının konfigürasyonu belirli bir stratejiye göre hazırlanır; kurulmadan önce ne tür bilgilerin korunacağı , ne derecede bir güvenlik uygulanacağı ve kullanılacak güvenlik algoritmaları önceden belirlenir.

Güvenlik duvarlarında strateji için iki farklı yol vardır:

 

 

 

-Engelleme

            Belirli hizmetler dışında tüm sistem erişiminin engellenmesi

-Serbest bırakma   

            Belirli hizmetler dışında tüm sistem erişiminin serbest olması

            Bir güvenlik duvarı ayarları yapılırken, temelde bu iki yöntemden biri seçilir; hangisinin seçileceği uygulamaya dayanılarak belirlenir.

 

Modem Cihazı

Modem cihazı, analog hatlar üzerinden sayısal veri aktarımı yapılmasını sağlayan bir uzak bağlantı ağ cihazıdır.Bir PC'nin telefon hattı üzerinden merkezi bir yere bağlanması için de kullanılır, bir LAN'ın analog bir hat üzerinden WAN bağlantısının yapılmasında da kullanılır.

 

Ev'lerden yapılan Internet bağlantılarında kullanılan modemler, telefon şebekesinin sağladığı ortamdan 33.6 Kbps oranlarında band genişliği sunarlar.Ancak ADSL şebeke çok daha yüksek hızlara imkan vermektedir. Bir ADLS modem 2Mbps alış, 64 Kbps veriş hızında iletişim ortamı sunabilmektedir.

 

Komple bir LAN'ın WAN bağlantısında analog hat (ortam) kullanılıyorsa, hat ile router arasında bir modem yerleştirilmelidir.Ancak burada kullanılan modemler, temelband (baseband)modemlerdir ve band genişliği analog hattı destekleyecek hızda olmalıdır.Örneğin 2Mbps'lik analog kiralık hat için 2 Mbps hızını destekleyen temelband modeme gereksinim vardır.Yukarıda bir modemin önden ve arkadan görünüşü görülmektedir.Ön panelde, modem o andaki çalışma modunu gösteren durum ışıkları; arka panelde ise bağlantı portları vardır.

 

Erişim Sunucu (Acess Server) 

Erişim sunucu, LAN'lar uzak bağlantıların gerçekleştirilmesi için kullanılır; iki nokta arasında bir iletişim kanalı oluşturulur.Çevrim-içi bağlantı ile yapılan Internet erişimlerierişim sağlayıcılar üzerinden olmaktadır.

 

Uygulama, erişim sunucular ile yönlendiriciler birleştirilip tek şase içerisinde üretilebilmektedir.Böylece tek bir cihaz ile hem uzak erişim için gerkli ortam sunulmakta hemde yönlendirici özellikleri kazandırmaktadır.

 

Ortam Dönüştürücü (Transciever )

Ortam dönüştürücüler,farklı fiziksel ara yüze sahip uçların birbirine bağlanması için kullanılır.Örneğin, biri bakır, diğeri fiber kablo için olan 10 Base-T ve 10 Base-F özellikteki uçların birbirine bağlanması için ortam dönüştürücü kullanılır; veya AUI, MII arayüzlü Ethernet portları RJ45'e dönüştürmek için de ortam dönüştürücü kullanılır.

 

Aşağıda, 10 Mbps Ethernet için bir tarafı AUI, diğer tarafı sırasıyla ST Fiber Rj45 ve BNC konnektöre sahip üç tane ortam dönüştürücü görülmektedir.

 

Esnek bir bağlantı arayüzü sunmak isteyen üreticiler, özellikle yönlendiricilerin LAN portunu RJ45 konnektörlü değilde AUI arayüzü üretmektedirler.Bir ortam dönüştürücü kullanılarak gereksinim duyulan arayüze dönüşüm yapılmaktadır.

                       

Internet Erişim Paylaştırıcı  (Internet Shuttle )

Internet Erişim Paylaştırıcılar yerel ağa bağlı bilgisayarların tek bir Internet bağlantısıyla Internet'e erişimlerini sağlarlar; küçük ofisler veya birden çok bilgisayarların olduğu ev kullanıcıları için uygun bir çözüm sunarlar; bir bağlantıyla birden çok kullanıcı Internet'e çıkabilir.kısaca Internet Erişim Paylaştırıcılarıyla,

            -Telefon hattı üzerinden modem bağlantısıyla birden çok kullanıcı Internet'e çıkabilir.

            -Tüm bilgisayarlarda tek bir IP adresi kullanılarak erişim yapılabilir.

            -İçerisine mail- sunucu olanlarda vardır.

            -Telefon hattı, kiralık hat veya ISDN ile bağlantı sağlanabilir.

            -Ağda kullanılan işletim sistemlerinden bağımsızdır; ağ LINUX, UNIX veya windows tabanlı olabilir.

            -Ağdaki herhangi bir kullanıcı bilgisayarını açtığında kendiliğinden sanal IP adresi ataması yapılır.

Internet erişim paylaştırıcı kullanılarak küçük bir ofisin Internet bağlantısı veya bir Internet Evi'nin ağını kurmak için aşağıdakiler gereklidir:

            -Ethernet LAN

            -Modem

            -Hat: telefon hattı, kiralık hat, ISDN veya ADSL

            -Internet hesabı

 

 

13.                                                              4.3.2.      Kablo ve Kablolama Bilgisi

Ağ kablolaması, node’lar arasındaki fiziksel hattır. Ethernet standardlarında üç tip kablolama bulunur: Korumasız dolanmış çift tel (UTP), thin (ince) Ethernet (koaksiyel), ve kalin Ethernet.

 

Network planlamasında kablolama en önemli unsurlardan biridir. Seçilen kablolama yöntemi uzun süre ihtiyaca cevap verebilmeli ve ileri teknolojileride desteklemelidir.

 

Dolanmış Çift Tel: Network haberleşme sistemleri ve yüksek dereceli telefon hatlarında kullanılan kablodur. İki çeşidi vardir: Korumalı (STP) ve korumasız (UTP). 10BaseT/100BaseTX standardlarında kullanılır. RJ-45 konnektörlerle sonlandırılır.

Thin Ethernet Koaksiyel: Network koaksiyel, 10Base 2 olarakta adlandırılır. BNC konnektörleri kullanırlar.

Thick (Kalın) Ethernet: Standart Ethernet olarakta adlandırılır. 10 Mbps bandgenişlikli ağlarda kullanılır. Ağır, sert ve kurulumu güç ve pahalı bir kablolama yöntemidir. BNC konnektör kullanırlar.

Fast Ethernet: 100 Mbps veri taşıyabilen sistemdir. 100 BaseTX olarakta bilinir. 10Base-T Ethernet’le benzerlik gösterir, fakat 10 kat daha hızlıdır.

 

Kablo Kalite Standartları

Network standartları 10 Mbps ve 100 Mbps Ethernet ağları için kablo tiplerini belirler. Kategori derecesi kalite veya veri taşıma yeteneğini gösterir. Kategori derecesinin yükselmesi verinin güvenilirliğini arttırır.

 

Evlerimizde telefon kablosu olarak kullandığımız kablo Kategori 1 kablodur ve RJ-11 konnektör kullanır. Bazı ticari kurumlar telefon hatlarında Kategori 3 kablolama kullanır. Ağ bağlantılarında Kategori 1 kablo kullanılamaz, sadece Kategori 3 ve 5 kullanılır.

 

Kategori 3 UTP:

Kategori 3, 10 Mbps bandgenişliğindeki ağlarda kullanılır . 100 Mbps ağlarda kullanılamaz.

 

 

 

 

Kategori 5 UTP:

Kategori 5, 100Mbps band genişliğinde veri transferi yapabilen ağlarda kullanılır. 10 Mbps ağlarda da sorunsuz çalışır fakat Kategori 3’ten biraz pahalıdır. İlerde 100 Mbps’e geçmek isteyen ağlar şimdiden Kategori 5 kablolama kullanabilir.

 

Koaksiyel Kablolama:

Koaksiyel kablo, kablo TV veya bildigimiz anten kablosuna benzer fakat daha yüksek kalitede veri transferine izin verir. Ağlarda kullanılan iki çeşit koaksiyel kablo vardir. Bunlar 10BASE 2 ve 10BASE 5. 10BASE 5’dir. Kalın koaksiyel günümüzde çok kullanılmaktadır.

10BASE 2

BNC konnektör kullanır. Küçük ve orta büyüklükteki ağlarda kullanılır. Güvenilir fakat oldukça pahalıdır. BUS yapı ağlarda kullanılır.

 

Bağlantılar:

PC-Hub: Birebir bağlantı yapılır

PC-PC: (1-3), (2-6), (3-1), (4-4), (5-5), (6-2), (7-7), (8-8)

Hub-Hub: Uplink portu ile bağlantı yapılır. Birinci hub ın herhangi bir portundan, ikinci hub ın uplink portuna bağlantı yapılır.

 

Switch (25 Mhz):

Tam bant genişliğini kullanmak için kullanılır. Paket hub lardaki gibi tüm portları dolaşmaz, gideceği yer hariç tüm portlar kapalıdır. Sadece gidilecek yere gönderilir.

 

Dedicated Line:

UTP kabloda gerçek anlamda veri aktarımı için dört kablo kullanılır; diğer dört kablo sadece nötr görevdedir. Ancak dedicated line ile sekiz kablo da kullanılarak hız iki katına çıkartılabilir.

 

Redundant Line:

Yedek kablo ile network güvenliğinin sağlanması.

 

Modül:

Aynı switch, kart v.b. farklı medyalarda (utp, coaxial) kullanabilmemizi sağlar.

 

Bootrom: Terminalleri, uzaktan açmaya yarar. Ana bilgisayardaki açılışa yarayan image dosyası ile diğer makine ve bilgisayarları açar-kapatır. Örneğin bir cnc nin başına gitmeden onun bilgisayarını çalıştırabilir ve gerekli bilgileri networkten alabilir veya yollayabilir.

 

Kullanılan Kablo Çeşitleri:

-Coaxial

-UTP

-Fiber

 

 

 

 

Coaxial Kablo:

 


 

 

Direnç: 50 ohm

Max Uzunluk: 185 m

İki Terminal Arası Tavsiye Edilen Mesafe: min 1,5 m

Çalışma Direnci (Ethernet Kartı): 25-30 ohm

Max Terminal Sayısı: 30

Max Band Genişliği: 10 Megabit/ sn

Max Hope Sayısı: 3 (2 Repeater ile en fazla 3x185m uzatılması tavsiye ediliyor.)

 

Terminatör

(Sonlandırıcı)                              (Optimum Direnç 26 ohm)

 50ohm              T Konnektör              BNC Konnektör          Coaxial Kablo             50 ohm

 


 

 

 

185 m                                                 185 m                                     185 m

 


 

 

 

 

 

UTP (RJ 45) Kablo:

8 adet canlı  uç bulunur; max 100 m ya kadar verimlidir; 10-100 Megabit/sn ile çalışabilir. İki terminal arası minimum mesafe 1,5 m olmalıdır. İnce, esnek ve RJ-45 konnektörleri ile kurulumu ve kullanımı basittir. En önemli iki avantajı ve ekonomik olması ve star yapı ağlarda kurulum kolaylığıdır. Diğer bir avantajı arıza tesbitinin kolaylığı ve hub ile bir node arasındaki bağlantının gitmesi durumunda sadece o node’un ağ özelliklerinden yararlanaması, bu durumun tüm ağı etkilememesidir.

 

Eğer bu bağlantı kopukluğu iki hub arasında olursa, hub’lar birbirinden bağımsız olarak çalışmaya devam edebilir. Fakat bu 2 workgroup arasında iletişim kesilmiş olur.

Ağınızı genişletmek istediğinizde, “crossover” kablolama ile hub veya switch’inizi diğer hub veya switch’lere bağlamak mümkün olduğundan ağın büyümesi oldukça kolay olacaktır.

 

 

Konnektör ve Portlar

RJ-45 Konnektörler

10 BASET ve 100BASETX kablolar RJ-45 konnektörleri ile sonlandırılır (Şekil-2). Hub veya Switch üzerindeki porta takılarak güvenilir bir bağlantı sağlar.

                 

 

 

BNC Koaksiyel Konnektörler

BNC kablo bağlantısı bilgisayarınız ile ağ arasındaki durumu LED’ler yardımıyla izleminize olanak vermez. Kablonun açık uçları 50 Ohm luk direnç ile sonlandırılır.

       

 

RJ-45 Düz Portlar

Bunlar Hub ve Switch’lerde bulunan standart portlardır. Hub (veya switch) ile node arasında bağlantı bu portlardan sağlanır.

 

RJ-45 Crossover Portları

Ağ bağlantılarında merkezi bağlantı noktasından buna bağlı olan ekipmanlar arasında düz kablo kullanılır. Fakat ağ genişlemesi durumunda iki hub’ı birbirine bağlayacağımız durumlarda crossover bağlantı kullanmamız gerekir. Bazı hub veya switch’lerde “crossover” bağlantı gerektirmeyecek extra port bulunur.

 

BNC Portları

10 BASE2, koaksiyel kablo bağlantıları için kullanılır.

 

 

 

 

 

 

Aşağıda geçerli bir networkü görüyorsunuz. 5 adet hub olamasına rağmen geçerli çünkü uygun bir konuma konulan bir switch networkü geçerli kılıyor.

 

 

Bu örnekte A ile B bilgisayarları arasındaki kablo parçalarının sayısı sadece 3. Bunun sebebi başka bir hub daha kullanmak yerine switch kullanılmıştır. Switch parçaların tekrar sayılmasını başlatarak sayının standartlar içinde kalmasını sağlamıştır. Bir switch veya bridge birbirine bağlı iki hubı takip etmelidir. Bu örnekteki hubların hepsine bilgisayarlari direk olarak baglayarak doldurdugumuzda 40 bilgisayar içerir Bununla birlikte hala hub sayisini sekize çıkararak genişleyebilme imkanimiz da vardir.

 

Asağıda ise sadece 5 hub içeren geçersiz bir networkü görüyorsunuz. Bu örnekte A ile B bilgisayarları arasındaki kablo sayısı altı tanedir ve Ethernet standartlarının dışındadır.

Birbirine bağlı iki habı takip eden switch veya bridge yok. Kablo sayısının beşi aşması A ile B bilgisayarları arasındaki sinyallerin gecikmesine ve zayıflamasına neden olur. Bu örnekteki networkün önceki örnekten küçük bir network olmasına rağmen geçersiz bir networkdür.

 

Dolanmış-cift (Twisted-Pair) Network Kablo Klavuzu

 

 

Koaksiyal Network Kablo Klavuzu

 

 

Networklerin kurulumu çok kolay ve basittir. Genellikle başlangıçta dosyaları, programları ve yazıcıları paylaştırmak amacıyla ihtiyaç duyulur. Bunun nasil oldugu aşağıdaki resimde görülmektedir.

 

 

Bu basit network birçok avantajlara sahiptir.

4.                                          4.4.       Kablosuz Ağ Sistemleri

Wireless network (kablosuz iletişim) her geçen gün çığ gibi büyüyen bir piyasaya sahip. Çalışmaların büyük bir kısmı kablosuz network  sistemlerine yöneltilmiş durumda Gelişmekte olan bir devlet wireless network  projesi için 470milyon dolar ayırıyor. 2000 yılının en büyük komünikasyon projesi ve tamamen wireless network sistemleri ile gerçekleştiriliyor

Kablosuz Compact Flash

D-Link DCF-660W, IEEE 802.11b uyumlu bir kablosuz Compact Flash kartıdır. DCF-660W, PDA’ları (Kişisel Avuçiçi Bilgisayarlar) mevcut bir IEEE 802.11b kablosuz ağa bağlanabilmesini sağlar. DCF-660W, 2.4 GHz frekans aralığında çalışır ve DSSS kullanır.

D-Link DCF-660W, hem Ad-Hoc modunda (bir Access Point olmaksızın) hem de Infrastructure modunda (bir Access Point kullanarak) kullanılabilir. DCF-660W, 11, 5.5, 2, veya 1 Mbps’ta veri gönderebilir. SD-Link DCF-660W Access Point’ten uzaklığına bağlı olarak hızı otomatik olarak ayarlayan “Auto Fall-Back” özelliğine de sahiptir. Açık alanda DCF-660W built-in anteni ile 11 Mbps’de 140 metreye, 1 Mbps’de 400 metreye kadar kapsama alanına sahiptir.

 

 D-Link DCF-660W bir Compact Flash tip I veya II arayüze (çoğu PDA’ya uygun) ihtiyaç duyar. Pil ömrünü uzatmak için, DCF-660W güç koruma modunda 80mA’lik ve iletim modunda 350mA’den az bir güç tüketecek şekilde tasarlanmıştır.

 

D-Link DCF-660W, Windows CE version 3.0 ile uyumludur ve Windows PC 2002 ile çalışır.

 

Kablosuz USB Adapter

 

Veri iletim oranını 22 Mbps’a çıkaran D-Link AirPlus™ ailesine mensup D-Link AirPlus DWL-520+, silikon çip tasarımına sahip 802.11b kablosuz PCI kartıdır.

 Texas Instruments patentli Digital Signal Processing™ (Dijital Sinyal İşleme) teknolojisi ile üretilen bu ürün, IEEE 802.11b standartı sayesinde tüm mevcut 802.11b uyumlu cihazlarla birlikte çalışabilmektedir.

 

D-Link DWL-520+, standart 802.11b cihazlara bağlandığında transfer oranları % 20 daha hızlı hale gelmektedir. Diğer D-Link AirPlus ürünlerine bağlandığı zaman ise, 22Mbps’ın üzerine çıkabilmektedir.

 

D-Link DWL-520+ veri transferinde ve kablosuz iletişimde daha yüksek seviyede güvenlik sağlayan 256-bit WEP kodlama özelliğine sahiptir. Ayrıca, D-Link AirPlus DWL-520+, sahip olduğu teknik özellikler sayesinde, en yakın ve uygun durumdaki kablosuz ağı hızlı ve otomatik olarak tespit eder, detaylı bir bağlantı profilini yaratarak daha sonraki bağlantılar için bu bilgiyi kayıtlarına geçirir.

 

D-Link DWL-520+, masaüstü PC’lerine çabuk ve kolayca kurulabilen güçlü bir 32-bit PCI kartıdır. Diğer D-Link AirPlus ürünleri ile kullanıldığı zaman ağa otomatik olarak bağlanır. Tüm D-Link kablosuz kartları, diğer kartlarla doğrudan bağlanabilmesi için Ad-Hoc modunda veya kablosuz bir Access Point üzerinden Internet’e ulaşabilmek amacıyla infrastructure modunda kullanılabilir.

 

Özellikleri

• AirPlus ürünleri ile 22 Mbps’a varan veri iletimi
• 802.11b uyumlu
• Gelişmiş performans
• Daha yüksek veri kodlaması (64/128/256-bit)

 

Kablosuz CardBus Adapter

Veri iletim oranını 22 Mbps’a çıkaran D-Link AirPlus™ ailesine mensup D-Link AirPlus DWL-650+, silikon çip tasarımına sahip 802.11b kablosuz CardBus adaptörüdür.

 

Texas Instruments patentli Digital Signal Processing™ (Dijital Sinyal İşleme) teknolojisi ile üretilen bu ürün, IEEE 802.11b standartı sayesinde tüm mevcut 802.11b uyumlu cihazlarla birlikte çalışabilmektedir. D-Link DWL-650+, standart 802.11b cihazlara bağlandığında transfer oranları % 20 daha hızlı hale gelmektedir. Diğer D-Link AirPlus ürünlerine bağlandığı zaman ise, 22Mbps’ın üzerine çıkabilmektedir.

 

D-Link DWL-650+ veri transferinde ve kablosuz iletişimde daha yüksek seviyede güvenlik sağlayan 256-bit WEP kodlama özelliğine sahiptir. Ayrıca, D-Link AirPlus DWL-650+, sahip olduğu teknik özellikler sayesinde, en yakın ve uygun durumdaki kablosuz ağı hızlı ve otomatik olarak tespit eder, detaylı bir bağlantı profilini yaratarak daha sonraki bağlantılar için bu bilgiyi kayıtlarına geçirir.

 

 D-Link DWL-650+, dizüstü PC’lere hızlı ve kolayca kurulabilen güçlü bir 32-bit CardBus adaptörüdür. Diğer D-Link AirPlus ürünleri ile kullanıldığı zaman ağa otomatik olarak bağlanır. Tüm D-Link kablosuz adaptörleri, diğer kartlarla doğrudan bağlanabilmesi için Ad-Hoc modunda veya kablosuz bir Access Point üzerinden Internet’e ulaşabilmek amacıyla infrastructure modunda kullanılabilir.

 

Özellikleri

• AirPlus ürünleri ile 22 Mbps’a varan veri iletimi
• 802.11b uyumlu
• Gelişmiş performans
• Daha yüksek veri kodlaması (64/128/256-bit)

 

 Kablosuz Network Kartı

 

Kablosuz Network Access Point

Kablosuz Network Kiti

 

DWL-905 Wireless LAN PCMCIA Starter Kiti'nde 2 adet Wireless LAN PCMCIA kartı (D-Link DWL-650) ve 1 Access Point (DWL-1000AP) bulunmaktadır. Kablosuz PC kartı, notebook'ları IEEE 802.11b kablosuz LAN'a bağlar.

 

Bu kartla bilgisayar odadan odaya, açıkhavaya taşırken ağa bağlı kalabilir, standart uyumlu kablosuz Access Point bulunan herhangi bir yerden (otel, kamu binaları, vs) Internet'e erişebilir.

 

Güvenilir bir dizayna sahip olan kart, dahili antene sahiptir. IEEE 80211.b (DSSS) 2.4GHz standardına uygun tüm kablosuz ekipmanlar arasında çalışır. Access Points (Erişim Noktaları) aracılığıyla kablolu Ethernet ağlarında da çalışır.

 

Kitte bulunan DWL-650 kartının diğer özellikleri şunlardır:

 

Yukarıda birakaç tanesinde açıklama getirip kısa kısa bilgilendirdiğimiz wireless network sistemlerinin yanı sıra teknolojinin gelişmesi ve beklentilerin artmasıyla doğru orantılı olarak ürün yelpazesi günden güne genişletilmektedir.

 

5.                  5.         BİLGİSAYAR AĞ SİSTEMİNİN CAD/CAM ROLÜ

Bilgisayar ağ sisteminde bilgisayarları birbirleri ile konuşturabilme, iş birliği içinde çalışmalarını, hiyerarşik anlamda bir birlerine uygulama yaptırabilmeleri ile ilgili her türlü bilgiyi vermeye çalıştık. Dersimizin konusu olan bilgisayarla bütünleşik tasarım ve üretim içinde ağ sisteminin önemli bir yeri olduğunu bu bölümde vermeye çalışacağız.

 

Konuyu kısaca örneklersek; Japonya’da bulunan bir tasarımcının tasarımını Amerika’daki bir tasarımcı ile beraber işbirliği içinde yardımlaşarak eş zamanlı olarak gerçekleştirebildiği; bu tasarımın birkaç dakika sonra İngiltere’de bulunan bir laboratuarda prototip olarak hayat bulması için çalışmalara başlanabildiği; prototipin bilgisayar yazılımı simülasyon ortamındaki çalışmalarının eş zamanlı olarak Almanya’daki bir geliştirme danışmanlığı şirketince incelenebildiği ve gerekli testlerinin yapıldığı; üretim onayı verildikten sonra tasarımın birkaç dakika içinde üretim planları ile beraber Türkiye’de bulunan fabrikaya iletildiği, planların İstanbul’daki genel merkeze gelmesinden sonra detaylı iş emirlerinin hazırlandığı ve Samsun’da bulunan üretim atölyesine komutların gönderilerek makinelerin çalışmaya başladığı ve bütün bu aşamalar gerçekleşirken, Samsun’da bulunan üretim mühendisi dahil hiç kimsenin ama hiç kimsenin masasının başından bir an için bile kalkma gereksinimi duymadığı bir dünya düşünün:

 

İşte Cad/Cam bize bu gücü sağlar...

 

Bu gücün aracısı ise bilgisayar ağ sistemidir. Seri çalışan bir karmaşık yapıdaki birden çok CNC tezgahını düşünün; hepsi de aynı üretimi gerçekleştirebiliyorlar; farklı zamanlarda çalışma yapan bu cihazları en verimli nasıl kullanabiliriz; bir bilgisayar kontrolü ile hangi tezgah boş ise o tezgaha üretim komutu gönderip, üretim yapmasını sağlayabildiğimiz bir ana bilgisayar düşünün ve bu bilgisayarın da burada değil  okyanusun ötesindeki bir kıtada bulunduğunu düşünün. Önümüzdeki on yıl içerisinde artık mühendisler işe gitmek için evden çıkmak zorunda kalmayacaklar; üstelik aynı anda hem müşterilerle görüşüp onların isteklerine göre tasarımı değiştirirken, üretim planlarını değiştirebilecek ve anında bu bilgileri üretim atölyelerine hatta detay, detay; tek, tek tezgahlara kadar iletebilecekler.

 

Bilgisayarlarla yapabileceğimiz simülasyonlar sayesinde çeşitli testleri gerçekleştirebilecek bu testleri gerek değerlendirme gerekse kontrol amaçlı olarak birkaç dakika içinde tüm dünyaya yayınlayabileceğiz. Geri dönen bilgilere göre hem tasarımımızı hem de üretimimizi birkaç dakika içinde değiştirme şansına sahip olacağız.

 

Bugün elimizde bulunan teknoloji ile tüm tezgahları bilgisayar kontrollü olarak kullanabilmekteyiz; o halde hepsine birer network ünitesi bağlayarak onları da hem ana merkezle hem de birbirleri ile konuşturabiliriz. Örneğin bir tezgah prosese göre üretim sistemi içinde arıza yaptığında otomatik olarak kendisinden önce gelen tezgaha bir sinyal göndererek üretim hızını yavaşlatma imkanına sahip olabileceği gibi, kendisinden sonra gelen tezgaha da sinyal göndererek hiç vakit kaybetmeden otomatik olarak gücü kesip elektrikten tasarruf yapılmasını sağlayabilir, tabi bu arada merkez bilgisayarı da arızadan haberdar edecektir.

 

Tezgahların bilgilerinin tek bir bilgisayara anında iletilerek birbirleri ile karşılaştırılabileceğini ve bu karşılaştırmaların sonucunda gerekli bakım planlarının geliştirilebileceğini de söyleyebiliriz.

 

Örnekler çoğaltılabilir hem de sonsuza kadar, çünkü teknolojinin sınırı hayal gücüdür; hayal gücünün ise sınırı yoktur...